dev aynası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dev aynası etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
9 Ekim 2013 Çarşamba
Aynalar
Pürüzlü bir yüzeye ( örneğin bir yaprak kağıt ) düşen ışık, her yönde yayılır; buna karşılık pürüzsüz ve parlak bir yüzey, nesnelerden gelen ışık ışınlarını belirli bir yöne gönderir; yansıma denen bu olay, aynanın önünde duran şeyi ( gerçek görüntü ) aynanın arkasında görüyormuşuz ( zahiri görüntü ) gibi bir göz aldanması uyandırır.
Eski insanlar cam yapmayı öğrenmeden önce de, özellikle kadınların süslenmesi için gerekli bir eşya olan aynayı kullanırlardı. Mısırlılarda, Yunanlılarda ve Romalılarda aynalar altın, gümüş, bronz veya parlak kalaydan yapılırdı. XII. yüzyıldan sonra kaya kristalini ya da camın arka yüzünü gümüş veya kurşun; daha sonrada kalayla kaplama yöntemi bulundu. Ama bu yöntemle yapılan aynalar, olağan ev eşyası haline gelebilmiş ve çoğalmıştır.
Bu gün en çok kullanılan ayna yapma yöntemi, bir düz cam alıp bunun bir yüzünü gümüş renginde bir sırla kapladıktan sonra koruyucu boya ile boyamaktır. Düz ayna'dan yansıyan görüntü, her zaman, karşıdaki nesnenin tam benzeridir; aynadaki görüntü, nesnenin aynaya göre uzaklığı ne kadarsa o kadar uzaktaymış gibi görünür. Görüntünün boyutları, nesnenin boyutlarına eşittir. İçbükey ayna, bir kasenin içi gibi çukurdur; ışığı bir yerde toplayarak olduğundan daha büyük ve daha yakın bir görüntü verir. Bu çeşit aynalar cisimleri büyük gösterdikleri için bunlara '' dev aynası ''da denir. Bu aynalar, ışık kaynağı odak noktasına konduğu zaman ışığı dağılmadan uzağa gönderebildiği için ışıldak ( projektör )yapımında da kullanılır. Dışbükey ayna ( bir kaşığın sırtı güzel bir örnektir ) ipince ve daha uzak bir görüntü verir. Bu iki çeşit ayna eşyayı ve insanları, biçimleri bozarak yansıtır.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)

